ALT TARAFI BİR YUMRUK MUYDU ÖĞRETMENE KALKAN…

HZ. Ali’nin sözü geldi birden aklıma. “ Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.” Diyor Hz. Ali, derken de bana bilgi öğreten kişiye hem sevgi hem de saygı duyuyorum diyor.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed  : “ İlim Çin’de bile olsa gidiniz, öğreniniz.” Derken öğrenmenin ve öğretmenin sınırı olmadığını söylüyor.

Hz. Muhammed ‘in ve Hz. Ali’nin sözleri bilimi  öğretmenin de öğrenmenin de ne kadar önemli olduğunu ve öğreten kişiye olan minnet borcunu “kırk yıl köle olmak” sözcüğüyle vurguluyor.
Peygamberimizin bile kırk yıl köle olurum, dediği öğretmene kim hangi cüretle el kaldırabiliyor.

Bugün bu değeri yitirdik mi acaba, diye soruyorum kendime. 
Ne oldu da insanlar eli öpülesi öğretmenlerimize, bırakın hakareti, şiddet i reva görüyorlar. Elini kolunu sallayarak koridorlarda dolaşabilen veli, dersten çıkan öğretmene yumruk atabiliyor. 
Daha dün yaşandı bu örnek, bir veli okula geldi, okulda öğrenci olan oğlunun rehberliğiyle sınıfın önüne kadar geldi ve öğretmene hiçbir açıklama yapmadan bastı yumruğu.

Öğretmen şanslı biriymiş diye geçirdim içimden. Ya elinde kesici alet ya da silah olaydı. Çıkaraydı döner bıçağını, öfkeyle defalarca saplayaydı.  Çok şükür ki bu kez masum bir yumruktu eli öpülesi öğretmenimi yere deviren…
Beterin beteri var, değil mi?

Ülkemizde yaşanan öğretmene şiddetin gittikçe artmasının, velinin de eskisi gibi öğretmene çocuğunu emanet ederken “ eti enin kemiği benim” diyememesinin nedenleri araştırılmalı.
Kısaca eğitim sistemimiz, kullanılan yöntemler gözden geçirilmeli.