KARNE ZAMANI, NELER OLUYOR EVLERDE?
Karne alacak çocuklarımız, kimi gülerek kimi hüzünlü dönecek eve. Elinden geleni yaptı çocuğunuz ama gücü, bilgisi ne kadardı? Ders nasıl çalışılır, biliyor muydu?
Kıyasladık başkalarıyla, hatta evde ablası, ağabeyi ya da kardeşiyle…
Bir çocuğun duası:
‘’Sevgili Tanrı, babama kalsa hayatta en güzel günler çocuklukmuş. Sürekli okula gidip ders yapmanın, televizyonda hiçbir şey seyredememenin neresi güzel? Bir de karnemde bir sürü zayıf var, söylemeye korkuyorum. Ne olur, bunu babama anlatır mısın?
Sanıyorum bu dua yabancı gelmedi. Bir zamanlar hepimiz böyle düşündük. Ders çalışmak omuzlarımızda bir yüktü. Şimdi meslek sahibiyiz. Anne baba olduk. Bir zamanlar bizim şikâyet ettiğimiz derslerden şimdi çocuklarımız yakınıyor.
Öyleyse geçmişi hatırlama ve çocuğumuzu anlama zamanı geldi. Buna tecrübe diyorlar.
Onu korkutmayın, ona anlayışla yaklaşın. Hiçbir notun çocuğunuzdan daha değerli olmadığını söyleyin.
Yaşam yolculuğunda çocuklarımıza güçlü olmayı öğretmek zorundayız, çalışmanın verdiği zevki… Elbette zaman zaman isteksizlikler olacak, bunun da çözümünün yine kendinde olduğunu…
Başıboş yaşamak ne güzel, diyor bir şairimiz. Diyor da başıboş yaşamak ne mümkün. Yemek yemek için bile çaba göstermemiz gerekiyor. Çiğnemeden yutulmuyor lokmalar.
Bir amacı olmalı insanın yaşamak için; amacımız olmasa ne kadar tatsız olurdu yaşam. Umutlarımız, hayallerimizdir bizi mutlu yapan ve mutlu olmak içindir harcanan onca çaba.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.