Huzurun Teminatı Türkiye
Suriye devriminden sonra en çok konuşulan iki ülke: Türkiye ve İsrail.
İsrail, kandan, gözyaşından ve zulümden beslenerek bölgede huzursuzluğun müsebbibi; Türkiye ise merhametiyle, şefkatiyle ve insanlığıyla huzurun teminatıdır.
Ülkemizin bekası ve güneyimizde kurdurulmaya çalışılan teröristanı bertaraf etmek için Afrin’de icra edilen Zeytin Dalı Harekâtı’na katılan kahraman askerimiz bir anısını şöyle anlatıyor:
“Afrin’de arama ve tarama kapsamında bir eve girdik. Evde bulunan iki genç kız, çığlık atarak saklanmaya çalıştılar. Çığlığı duyan yaşlı bir kadın geldi, öğrendik ki evin annesiymiş.
Bizlere baktı, üniformamızdaki Şanlı Türk Bayrağını görünce gelinlerinin korkudan saklandığı odaya giderek:
‘Evin gelinlerine saklanmanıza gerek yok. Vallahi bunlar Muhammed'in ordusu. Bu ordu kimsenin namusuna, malına ve canına dokunmaz.’ dedi.
Kayınvalidelerinin bu sözünden sonra genç kızlar rahat bir nefes aldılar ve kendilerini güvende hissettiler.”
Tarih boyunca en hararetli cenklerin yaşandığı savaş meydanlarında bile merhametini, şefkatini ve insanlığını yitirmeyen Kahraman Türk Ordusu, bölgemiz ve dünya barışının yegâne teminatıdır.
Millî Eğitim Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığımızın iş birliğiyle başlattıkları “Okul Polisi” uygulaması sayesinde okullarımızda öğrencilerimizin daha güvenli ortamlarda eğitim almaları sağlanmıştır.
2005-2014 yılları arasında okul polisliği görevini gayretle ve fedakârca yaparak tüm okul müdürlerinin takdirini toplayan Yılmaz Yaşar kardeşimiz, vatan görevine gönül coğrafyamızda devam etmektedir. Suriye’de çekilen bu fotoğrafla tüm dünyaya şu mesaj verilmiştir:
“Türk güvenlik güçlerinin olduğu yerde huzur vardır, güven vardır ve esenlik vardır.”
Türkiye, dünya mazlumlarının ve mağdurların yegâne umududur.
Askerimiz, polisimiz, jandarmamız, sahil güvenliğimiz ve millî istihbaratımız; merhametin, şefkatin ve insanlığın timsalidir.
Gazze’de açlığı silah olarak kullanan soykırımcı İsrail; bir gün Süveyda’da Dürzileri ayaklandırıyor, başka bir gün Lazkiye’de Nusayrileri kışkırtıyor, bir başka gün ise –en çok Kürt halkına zulmeden ve Kürt gençlerinin umutlarını çalan– alfabenin bütün harfleriyle isim değiştiren ayrılıkçı terör unsurlarının Suriye Devleti ile entegrasyonuna engel olmaya çalışıyor.
Türkiye ise, Suriye’nin toprak bütünlüğü korunarak tüm etnik, mezhebi, meşrebi ve dini unsurların refah içerisinde huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamasına yardımcı olmaktadır.
Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Millî Savunma Bakanımız, Dışişleri Bakanımız ve MİT Başkanımız, Suriye’nin toprak bütünlüğüne halel getirecek her türlü eylemin karşısında sessiz kalınmayacağı mesajını en üst perdeden verdiler.
İsrail’e tavsiyemiz, Suriye’yi bölme planlarından vazgeçmeleridir. İsrail’in kulağına küpe olması için Trump’ın Netanyahu’ya söylediği sözleri bir kez daha hatırlatalım:
“Akıllı ol! Türkiye güçlü bir ülke. Erdoğan’ı karşına alma. Aksi takdirde seni ben bile kurtaramam.”
Terörsüz Türkiye yolunda Türk, Kürt ve Arap kardeşliğimize hiçbir güç engel olamayacak.
Etki ajanlarının cirit attığı o eski Türkiye artık yok.
Küresel güç olma yolunda hedeflerine emin adımlarla ilerleyen büyük ve güçlü bir Türkiye var.
Türkiye, Orta Doğu’da oyuncu değil; en büyük oyun kurucudur. Herkes bu duruma göre kendini konumlandırmalıdır.
Yıldırım Demirci