Yıldırım DEMİRCİ

Tarih: 06.11.2025 14:18

Memurların Hakları Mı! Yoksa Kuşadası Mı Görüşüldü?

Facebook Twitter Linked-in

Sayın Bakanımızla Memurların Hakları Mı Yoksa Kuşadası Mı Görüşüldü?

Sosyal konut taahhüdüyle kamudan alınan araziye lüks konut yaptıranlar, gecesini gündüzüne katarak dar gelirli vatandaşlarımızın kiradan kurtulmaları için Türkiye’nin her köşesini ilmek ilmek sosyal konutla donatan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum’la memurların mali ve sosyal haklarını mı, yoksa Kuşadası konusunu mu görüştüler?

Sayın Bakanımız Murat Kurum, evi olmayan bir vatandaşımızın dahi kalmaması için sürekli yeni sosyal konut alanları üretmektedir. Ancak Ali Yalçın’ın genel başkanı olduğu Memur-Sen’le ilintili Paraf Konut Yapı Kooperatifi’nin, TOKİ’den aldığı araziye amacı dışında muhteşem deniz ve adalar manzaralı lüks konut yaptırması kamu vicdanını derinden yaralamıştır.

Kuruluş amaçlarında “ortakların konut ihtiyacını karşılamak” yazan Paraf Konut Yapı Kooperatifi, 2021 yılında kurulmuş, ardından Paraf 2, Paraf İzmir, Paraf Ankara, Paraf Oran, Ankara Bayındır ve Mahal isimli yedi ayrı Konut Yapı Kooperatifi faaliyete geçmiştir. Bu kooperatiflerin yönetimlerinin büyük çoğunluğu sendika üst yöneticilerinden ve yakın çevrelerinden oluşmaktadır. Ali Yalçın’ın oğlu, Paraf Ankara Yapı Kooperatifi’nin kurucusu ve Paraf Oran Yapı Kooperatifi’nin yönetim kurulu başkanıdır. Memur-Sen’e bağlı Bayındır-Memur-Sen’in genel yönetim kurulu üyelerinin tamamı da bu kooperatiflerin yönetimlerinde yer almaktadır. Yine Bayındır-Memur-Sen Genel Başkanı Soner Can Tufanoğlu’nun kendisi, eşi, kardeşleri ve yengesi de bu yönetimlerde görev yapmaktadır. Sendikacıların bu denli kooperatiflerle ilgilenmesi, üyeler tarafından büyük bir şaşkınlıkla karşılanmaktadır.

 

 

On bir ilimizi etkileyen asrın felaketinde, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Deprem bölgesini ayağa kaldırana kadar bölgeden ayrılmayacağız.” talimatı doğrultusunda Bakanımız Murat Kurum, çizmesini giyip baretini takarak aylarca depremzedelerle aynı ortamda kalmıştı. Sayın Bakan, gecesini gündüzüne katarak yürüttüğü çalışmalar sonucu, kısa bir sürede vatandaşları sıcak yuvalarına kavuşturmuş, on bir ilimizi yeniden ayağa kaldırmıştır.

Çalışanların mali ve sosyal haklarının görüşüleceği yer genellikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıdır. Bu nedenle Ali Yalçın ve ekibinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gitmesi, “Acaba Kuşadası sıkışmışlığına bir çıkış yolu mu arandı?” sorusunu akıllara getirmiştir.

Paraf Yapı Kooperatifi Başkanı Veysel Yılmaz, 25 Haziran 2025 tarihinde Kocaeli’nde yayın yapan bir yerel gazeteye verdiği röportajda şu ifadeleri kullanmıştır: “Biz sendika kökenliyiz. Kuşadası Projesi 941 üyeli. 941 hisse ama 650 kişi var. Çünkü bazı kişiler 2 alıyor, 3 alıyor, 5, 10 alıyor. 66 tane alan bir üyemiz var mesela.”

Üyelerin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuş bir kooperatifte bir kişinin 66 daire sahibi olabilmesi, kamu vicdanını derinden sarsmıştır. Milyonlarca memurun başını sokacak bir evi bile olmadan maaşının yarısından fazlasını kiraya ödediği bir ortamda bu tablo, kooperatif adının masumiyeti altında hazine arazileri üzerinden şahsi rant edinme girişiminden başka bir şey değildir.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 27 Haziran 2025 tarihli “Kamu Hakkı Dokunulmazdır” başlıklı hutbesinde, kamu arazilerini amacı dışında kullananların gayrimenkul mafyasına benzetilmesi, bu olayın dini ve vicdani boyutunu da ortaya koymaktadır.

Kamuoyunun vicdanını yaralayan bu durumla ilgili olarak, sendikacıların kooperatif marifetiyle TOKİ’den aldıkları araziye lüks konut yaptırmaları hususunda 159 sayfadan oluşan 29 ek belgeyle birlikte 11 sayfalık bir dilekçe, 24 Eylül 2025 tarihinde İstanbul Anadolu Adliyesi’nden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

Adli sürecin yanında, Sayın Cumhurbaşkanımıza bağlı Devlet Denetleme Kurulu başta olmak üzere, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve MASAK tarafından da gerekli idari soruşturmaların başlatılacağına dair inancımız tamdır.

Deprem bölgesinde Sayın Bakanımızı gören bir vatandaşın söylediği, “İnşallah size güveniyoruz.” sözlerini bizler de buradan tekrar ediyoruz. Sayın Bakanımızın, 86 milyon vatandaşımızın vicdanını rahatlatacak şekilde, kamu yararı doğrultusunda bu konuya neşter vuracağına yürekten inanıyoruz.

Hutbede de belirtildiği üzere, sadece hayatta olanların değil, henüz doğmamış çocukların, yetimlerin, fakir fukara ve garip gurabanın hakkı olan kamu arazilerini amacı dışında kullanarak rant elde edenler, Yargı ve Devletimizin ilgili mercilerine hesap vereceklerdir.

Yıldırım Demirci

Anahtar kelimeler: Yıldırım Demirci, Kuşadası kooperatif skandalı, Memur-Sen Paraf Yapı Kooperatifi, Murat Kurum, sosyal konut, kamu hakkı dokunulmazdır, TOKİ arazisi, sendika rantı, kamu vicdanı, Çevre Şehircilik Bakanlığı


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —